‘Tüsiad şoku’ yumuşadı ama dövize talep canlanıyor – Erdal Sağlam

Küresel piyasalardaki çalkantıya, “Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’ne (TÜSİAD) yargı şoku” eklenince döviz rezervlerindeki erime 10 milyar doları aştı. Geçtiğimiz hafta içerisinde bu şokun yumuşadığı, rezervlerdeki erimenin salı gününden itibaren durduğu görüldü.  

Buna karşılık dövize talebin yeniden canlandığı görülüyor. “KKM’de azalma 1.3 milyar dolarken, aynı haftada döviz hesaplarındaki artışın 3.7 milyar dolara ulaşması” döviz talebindeki artışın artık dikkatli izlenmesini gerektiriyor. 

İşte, belki de bu nedenle, yapılan düzenleme ile bankaların döviz kredilerindeki yüzde 1’lik artış sınırı, geçen hafta sonunda yüzde yarıma çekildi. Bunun yanında sınırı aşanlara zorunlu karşılık yükümlülüğü de artırıldı. 

Ekonomi yönetimi, bankaların yurt dışından kredi alıp içeride döviz kredisi vermesini sınırlandırmak istiyor. Döviz kredilerindeki artışı risk olarak görmeye başladı. “Açık pozisyon denilen, ileriye dönük büyüyen kur riskini şimdiden kesmeyi planlıyor.” Olası kur artışlarının şirketleri ve ülke ekonomisini zora sokmaması için, belli ki önceden önlem almaya başladı. 

REZERV RAKAMLARI 

Önceki hafta TÜSİAD’ın iki Başkanı’na soruşturma açılmasıyla başlayan gerginlik nedeniyle, rezervler 5.2 milyar dolar erimişti. O haftanın son günü doruğa çıkan kriz nedeniyle, bir günde 4.8 milyar dolar daha rezerv erimesi oldu. Bu erime 24 Şubat Pazartesi bilançosuna yansıdı. Bu düşüşün ardından, geçen salı günü 600 milyon dolar artış, çarşamba 1.1 milyar dolar çıkış, perşembe günü 200 milyon dolarlık rezerv artışı yaşandı. 

Geçen hafta için son bilanço 27 Şubat Perşembe gününe ait. Bu tarihte son iki haftalık rezerv erimesi “TÜSİAD şoku” nedeniyle 10.4 milyar dolara çıktı. Swap hariç net rezerv iki haftada 67.8 milyar dolardan 57.4 milyar dolara indi. 

Aynı haftada döviz hesaplarındaki artış ise KKM’deki erimenin yaklaşık 3 katıydı. Yeni KKM’den dönenler yanında, bazı şirket ve vatandaşların ellerindeki TL’leri de çevirip, döviz hesabı açtıkları görüldü. 

Bu eğilimin devam edip etmeyeceği önemli. Çünkü dövize talebin yeniden başlaması, uygulanan enflasyonla mücadele programını da, ekonomi yönetiminin işini de çok zorlaştıracak. 

TASARRUFÇUNUN FAiZ -KUR HESABI 

Dövize dönüşün en önemli nedenlerinden biri faiz indirimlerinin devam edeceği beklentisi. Aylık enflasyon rakamları Merkez Bankası hedefinin hâlâ çok üzerinde. Buna rağmen Merkez Bankası’nın önümüzdeki hafta faiz indirimlerine devam etmesi bekleniyor.  

Bugün açıklanacak şubat enflasyon rakamı yüzde 3 civarı bekleniyor. Ancak “piyasalar enflasyon kaç çıkarsa çıksın, faiz indirimlerinin devam edeceğini düşünüyor.” Faiz düşerken kurların şubatta hızlanmış olması, dövize talebin yeniden canlanmasına neden oluyor. 

Tasarruf sahibi, elindeki paranın enflasyon karşısında ezilmemesi, yani değerini koruması için en uygun yolu arıyor. Kur artışı hızlanırken, faiz düşmeye devam ederse, TL’de kalmanın cazibesinin azalması da doğal. 

Özetle; enflasyon istenen ölçüde düşmezken, faizin sürekli düşmesi dengeleri bozuyor. TÜSİAD’a yargı hamlesi gibi müdahaleler ise piyasalardaki umutsuzluğu artırıyor. Hafta sonu Zorlu Holding’deki kurum için yazışmanın yargıda soruşturmaya dönüşmesi, bu kaygıları artıran son örnek oldu. 

Sermaye için bile hukuksal güvence yoksa, ekonomide düzelme beklenemez. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir