Süper insan! – Güney Öztürk

Bir sabah uyandığınızda, beyninizde bir çip olduğunu hayal edin. Artık bilgisayara bağlanabiliyor, düşüncelerinizle internette gezinebiliyorsunuz. İngilizce, İspanyolca, Almanca mı konuşacaksınız, göz açıp kapayıncaya kadar o lisan beyninize yükleniyor. Kulağa bilim kurgu gibi mi geliyor? Artık değil. 

★★★

Noland Arbaugh, kaderin tokadını yemiş bir adam. Gençliğinde bir yaz kampında geçirdiği talihsiz bir kazanın ardından boynu kırıldı, felç kaldı. Şimdi, Neuralink’in beyin çipi sayesinde bilgisayar ekranındaki ‘fare imlecini düşünceleriyle hareket ettirebiliyor.  

Beyin-bilgisayar arayüzleri (BCI) yeni bir kavram değil. Yıllardır üzerinde çalışmalar yapılıyor. Ancak Neuralink’in farkı, bunu kitlesel bir teknolojiye dönüştürme iddiasında yatıyor. Yani artık yalnızca felçli bireylerin hareket kabiliyetlerini geri kazanmaları değil, sağlıklı insanların da beyinlerini bilgisayara bağlayarak süper insanlara dönüşmeleri gibi ihtimaller söz konusu.

★★★

Peki Neuralink çipini bu adamın beynine kim koydu? Tabii ki, Elon Musk.  

Elon Musk’ın Neuralink’i, insan-makine entegrasyonunun kapılarını sonuna kadar açıyor. Şirket insan beynine, 3.5 mm derinliğe, bozuk para büyüklüğünde kablosuz çip yerleştiriliyor. Çipte sinyal toplayan 1024 elektrot var. Beyindeki komutları wireless olarak bilgisayara yolluyor.  

Bir mucizenin mi yoksa en büyük kabusumuzun mu eşiğindeyiz? 

Elon Musk’a göre, beyin çipleri sadece bir başlangıç. İlerleyen yıllarda insanların hafızalarını yedekleyebileceği, yapay zekayla doğrudan entegre olabileceği ve belki de ‘düşünceyle’ internete bağlanabileceği bir dünya hayal ediyor. 

★★★

Bugün Neuralink ile felçli bireyler, tek bir parmaklarını ya da gözlerini oynatmadan bilgisayar kullanabiliyor, oyun oynayabiliyor, hatta Twitter’da paylaşımlar yapabiliyor. Ancak Neuralink gibi bir teknoloji, kişisel verinin de ötesine geçip en mahrem alanımıza – düşüncelerimize – erişebiliyorsa, özgür irade artık sadece bir algoritmanın insafına mı kalacak? 

Yarın büyük şirketlerin çalışanlarına daha verimli olmaları için çip takmayı zorunlu kılması gibi senaryolar hiç de uzak ihtimal değil. 

★★★

Neuralink henüz Noland’ın düşüncelerini yönlendiremiyor. Ancak Musk’ın açıklamalarına bakılırsa, gelecekte yalnızca beyin sinyalleri okunmayacak, aynı zamanda dışarıdan bilgi yükleme de mümkün olacak. 

Bunun anlamı şu: Eğer çipler beyne sinyal gönderebiliyorsa o zaman bir bireyin düşüncelerine dışarıdan müdahale edilmesi teorik olarak mümkün hale gelecek. Neuralink bugün hatıralarınızı yedekliyor, yarınsa geçmişinizi yeniden yazabilir. 

Bir adım ötesinde ise belirli düşüncelerin sansürlenmesi, duyguların manipüle edilmesi ve hatta ‘zararlı’ düşüncelerin ortadan kaldırılması gibi totaliter senaryolar karşımıza çıkabilir. 

★★★

Geleceği tahmin etmek zor ancak bir şey kesin: Teknoloji kimin elinde olursa güç de onun elinde olacak.  

Neuralink gibi bir teknolojiyi devletler mi kontrol edecek, şirketler mi, yoksa bireyler mi? Eğer bu sorunun yanıtı şirketlerse o zaman gelecekte ‘premium’ beyin çipleriyle doğrudan bilgiye erişebilen elitler ile eski usul yöntemlerle öğrenmeye mahkûm olan sıradan insanlar arasında yeni bir sınıf farkı doğabilir. ‘Neuralink kullanmayanların geride kaldığı’ bir dünya ile yüzleşebiliriz.   

★★★

Elon Musk’ı pek çok nedenden sevmeyebilirsiniz. Kimilerine göre bir dahi, kimilerine göre de teknolojik bir despot. Ancak uzay seyahatinin, arabaların, internetin sınırlarını zorlaması inanılmaz.  

Neuralink çipini yapmasının çok önemli bir amacı daha var. Kendi ifadesiyle, ‘yapay zekanın Terminatör filmindeki gibi insanları alt etmesini önlemek için’ beyin-bilgisayar entegrasyonunu bir zorunluluk olarak görüyor. Yani Musk’a göre gelecekte, tüm bilgisayarları ele geçirecek olan robotları ancak beynimizle bağlanarak alt edebiliriz.  

O gün çok yakın. Birlikte göreceğiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir