Şimdi o demokrat! – Necati Doğru

Demokrasiye inanış. Kardeşliğe övgü. Birlikteliği yüceltme. Dostluğu ölümsüz yapma. Yüksek adaleti getirme. Türk ile Kürt’ü et ve tırnak misali hiç kopmamacasına, ebediyen birlikte yüceltme. Ballı incirleri hep beraber yiyebilmek, hep beraber yapışıp sapanın sapına, Anadolu toprağını birlikte sürebilmek, “bir bütünüz biz, kopmayız  birbirimizden” diyebilmek!

Böyle anlatıyorlar.

★★★

Rüya gibi…

Bölücü Apo gitti.

Demokrat Öcalan geldi.

Bebek katili yok.

Birleştirici Abdullah var.

★★★

PKK’yı kurarken ağalığa kinlenmiş proleter devrimci Marksisti, şimdi ileri demokrat oldu. Türkiye’de özlemi duyulan “hukukun üstünlüğü ve bağımsız yargıyı” da Öcalan’ın başlatacağı yeni süreç getirecek ve kaybeden kimse olmayacak.

Bunları anlatıyorlar.

★★★

Anlatıcılar arasında 50 yıldır keskin milliyetçi duruşuyla; “bunların kökünü kazımak gerekli” diyenler de bulunuyor, iktidar partisinin seçkin sözcüleri, DEM Partisi başkanları, İmralı Heyeti’nin üyeleri, Irak da Barzani basını, Suriye’de YPG mikrofonları, Washington’da Trump’ın kadrosundan “Orta Doğu’ya otonom yönetimlerden kurulu yeni harita yapıcıları” da var. MİT ile derin devlet de susarak yeni sürece destek sunuyor.

★★★

Açık açık söylüyorlar.

Devletten izinli ve korumalı İmralı Heyeti; adaya gidip “Öcalan’ı son derece umutlu ve çoşkulu gördük. Bu yeni sürecin hepimizi birlikte yaşatacağı fikrini benimsiyor” cümlesinden sonra; “Artık eskisi gibi bir Orta Doğu olmayacağı ortaya çıktı. Öcalan, Suriye’nin çözülüşünü Sykes-Picot Anlaşması’nın çözülüşü olarak görüyor. Bu anlaşma İngiltere, Fransa ve Rusya’nın çıkarlarını esas alıyordu; Kürtler doğuda Rus, güneydoğuda Fransız hakimiyetine veriliyordu. Öcalan’ın barışa odaklı düşüncesi ise bu karmaşa haline yanıt olarak; halkların bir arada yaşama arzusu için geliştirilmiş bir proje…” diyerek olanları açıkladı.

★★★

Yani şunu diyor:

ABD Rusya bir oldu.

Suriye parçalandı.

Sykes-Picot çözüldü.

Yeni harita yapılacak.

Orta Doğu’nun tamamında özellikle Suriye’de, Irak’da, İran’da, Türkiye’de özerk-otonom yönetimler altında Türkler, Kürtler, Araplar, Dürziler, Süryaniler, Filistinliler, Kıptiler, Çerkezler, Domlar, İran Gürcüleri, Ürdün Çerkezleri, ne kadar millet varsa ayrı özerk-otonom olarak ama bir arada yaşayacaklar.

Yeni düzen bu olacak!

★★★

Bu yeni düzene Türkiye’nin nasıl uyum yapacağı da anlatılıyor. Öcalan, Meclis’e gelip “yeni demokrat görüşlerini açıkladıktan ve PKK da silahı bırakacağım ilanı yaptıktan sonra” DEM Parti AKP-MHP ittifakına katılacak, Meclis’te çoğunluk elde edilecek, yeni Anayasa yapılacak fakat değişmez maddeler kalacak böylece Türkiye bölünmüyor duygusu yaratılacak; lakin diğer maddeler de eğmeler, bükmeler kuşkusuz olacak, değişmez maddeler böylece etkisizleştirilecek; bunun sonunda da Türkiye de özerk-otonom yönetime geçilip; demokrasiye duyarlı yeniden yapılandırma olacak. Ve bu dayanışmanın sonunda DEM parti de AKP-MHP ile sarmaş-dolaş olacağı için Tayyip Erdoğan’a yeniden ve ölünceye kadar Cumhurbaşkanı seçilme ortamı doğacak.

★★★

Sonuç şu:

Abdullah Öcalan bir demokrat kama oluyor ve son seçimlerde büyük kentlerde tabanda bir araya gelip iktidar ittifakını ikinciliğe indirmiş Türk seçmenler ile Kürt seçmenler arasına saplanıp; birlikteliği çatlatıyor. Erdoğan ile Bahçeli yine koltuklarında kalıyorlar.

Trump memnun.

Putin, izlemede.

Kürtler mutlu.

Terörsüz Türkiye’ye kavuşacağımız için Türklerin de anası ağlamayacak ve  artan dış tehdide, etrafımızda daralan ateş çemberine, yaklaşan tufana karşı iç cephemizi de böyle güçlendireceğiz. Bir ayağı Suriye’de, bir ayağı Irak’ta, bir ayağı İran’da, kolları ve bacakları Türkiye’de olan 100 yıllık sorun çözülecek.

Apo, şimdi demokrat.

Demokrasiyi o getirecek!

Şehit yakınlarından haber!

BBC Türkçe Servisi’nden Fundanur Öztürk, başlatılan yeni çözüm süreci ile ilgili görüşlerine almak için şehit ailelerini bulup konuştu ve yazdı. Şehit Yakını: “Bu süreçte kaybeden kimse olmayacak diyorlar, çok zorumuza gidiyor, bizim kaybettiklerimiz ne olacak” Bir başka şehit yakını: “Terazinin bir kefesine bizi diğerine katilleri koyuyorlarsa yazıklar olsun” Bir şehit babası: “Madem ki, bir çağrıyla bitecekti, 26 yıldır aklınız neredeydi” Başka bir şehit babası: “Şehit çocuğumun umut hakkı yok mu?”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir