Narkoz etkisi bitti! – Necati Doğru

Son 15 gündür yaşadıklarımızın anlaşılır, mantıklı, vicdanlı bir açıklaması olmalı. Yaşadıklarımız “heybede büyük bir turp var narkozuyla” başladı. İstanbul’un belediye başkanı; ”çete kurdu, devleti soydu” suçlamasıyla hapse konuldu. Heybedeki büyük turp buydu. Halk buna inanmadı. Diploması hileli ve geçersiz dediler. Halk ona da kanmadı.

Meydanlar doldu.

★★★

Sembolik seçim yapıldı, sandıklara 15 milyon oy atıldı. Gençler bir günlük boykot istediler. Halk gençlere sahip çıktı ve “getir sandığı önümüze” demek için imza kampanyasına katıldı. İmzalar ilk gün 2 milyonu aştı.

Ne oluyor?

Seçkin dikkat isterim.

Yıllara bakın derim.

 ★★★

Cumhurbaşkanı; ne yapsa beğenilir, ne dese doğru kabul edilirdi. Bakanlardan biri; “Halk, bize o kadar güveniyor ki, Cumhurbaşkanımız çıksa Ay’a 4 şeritli yol yapıyoruz dese, halkımız buna inanır” diye meydan okumuştu.

Doğruydu.

İktidar partisi lideri olarak milyonlarca kalabalığı meydanlara çekiyor, her seçimde damgalı, damgasız zarfların içindeki oyları o topluyor, atı alıp Üsküdar’ı geçiyordu.

★★★

Bir seçim meydanı konuşmasında; “CHP’nin tek parti dönemiydi, ben o zaman 75 kişilik sınıflarda okumak zorunda kaldım” demişti. O tarihte doğmamış olduğunu bile bile halkın yüzde 50’den fazlasından oy alabilmişti. Özgür iradeyi teslim alıyor, halkı önderliğine kenetliyor, liderliğine halk desteğiyle güç üstüne güç katıyordu.

★★★

Halk, ona ve partisine toz kondurmamak için “çalıyorlar ama çalışıyorlar” tesellisini vicdan deterjanı yapmış, onu korumaya almıştı.

Yoksuldan yanaydı.

Kimsesizin sahibiydi.

Haksızlığa karşıydı.

★★★

Bütün servetinin parmağındaki nişan yüzüğü olduğunu ve gösterişsiz yaşamaya devam edeceğini söylüyordu. Verdiği sözden dönmez, dik durur, dünya malında gözü olmaz, Allah’ı, Peygamber’i ağzından düşürmediği için “inancı tam” kabul edilmişti.

★★★

Mağduriyetten besleniyor, “kutuplaştırmayı narkoz etkisine dönüştürüp” kitleleri kendine bağlıyordu. Liderliği hep sürecek, o ve partisi hep seçilip iktidarda kalacak; “ölünceye kadar Cumhurbaşkanı kalmak istediğini” açıklasa bile halk yine arkasında duracak diye bekliyordu.

★★★

Her seçimi kazanıp halk desteğini arkasına almayı avantaja çevirip bütün güçleri elinde toplayan bir rejim kurdu. Bu rejimle ülkeyi derin yapışkan ekonomik krize soktu. Oysa hem faiz, hem döviz, hem enflasyon aynı anda inecekti, inmedi. 2025 Mart ayı geride kaldı inmiyor. Bir yanda çok zengin küçük bir azınlık, diğer yanda geçim sıkıntısına düşmüş büyük çoğunluk doğdu.

Narkoz etkisi bitti.

Halk gerçeği gördü.

★★★

Halk, narkozdan uyanır gibi oldu. Şüphelenmeye başladı. Ölünceye kadar Cumhurbaşkanı kalmak için rakibi İmamoğlu’nun 35 yıllık diplomasını ayıplı sayınca ve “soyguncu suçlamasıyla” rakibini hapse koyunca Türkiye’nin yüzde 70’i narkozdan çıktı. 

Meydanlara indi.

★★★

23 yılın sonunda; “Milli ekonomiye darbe vurmaya çalışıyorlar. Sokak teröristleri, milli ve yerli firmalarımızı batırmak istiyorlar” diyerek yine mağduriyet narkozu ile var olmaya çalışıyor. Meydanlardan yükselen ses ise; “Her şey çok güzel olacak” diye bağırıyor ve onu “seçim yapmaya” çağırıyor.

Narkoz dağılır.

Halk, titrer.

Kendine gelir.

Son 15 gün yaşadıklarımızın açıklaması: Türkiye narkozdan çıktı. 

Sokullu Mehmet’den öğütler!

Yazar arkadaşım Rüştü Bozkurt, “Muhteşem Sokullu’yu rehber edinseydik…” başlığıyla bir yazı yazdı. Kanuni Sultan Süleyman’ın sadrazamı ve tüm Osmanlı döneminin en güçlü kişisi Sokullu Mehmet Paşa’yı birçok yanıyla incelemiş. Bugüne ışık olsun diye bu yazının özetinin özeti birkaç cümlesini aktarıyorum: Sokullu, karar vermeden önce sorunları alabildiğine sorgulardı. Sultana hoş görünmek için yanıltıcı bilgi asla vermedi. Duygularını frenler ve dingin akılla karar verirdi. Gücünü kullandıktan sonra olacakları sorgulardı. Güç sahibi, ilke ve kurallardan kendine sınır çizmesini bilmezse; kendi gücünün kendini boğacağını bilenlerdendi. Tek sesli olmaktan ve tek doğrucu benim demekten vebadan korkar gibi korkardı.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir