Kanal İstanbul rezaleti – Emin Çölaşan

Sevgili okurlarım, hepinizin bildiği gibi Türkiye’nin başında muhteşem bir “Dünya lideri” var!

Allah’ın bize bir armağanı olan bu tek adam, memleketin başına uzaydan indirildi!

İcraatıyla sadece bizi değil, neredeyse bütün dünyayı yönetiyor!

Dünyamızın pek çok ülkesi onun hışmına uğramaktan çekiniyor.

Vurduğu yerden ses getiriyor, dosta düşmana korku salıyor.

Birileri eskiden başka şeyler söylerdi ama bizim dünya liderimiz söz konusu olduğunda o sözlerin tamamı artık çöpe atıldı!

Bizim dünya liderimiz gerçekten büyük adam.

Hele birlikte çalıştığı seçmece bir ekip var ki, her biri Allah’a emanet.

Başkanımız onlara kabine diyor.

Doğrusunu isterseniz seçmece kabinemiz çok değerli baylardan ve bayanlardan oluşuyor!    

Her ne kadar birileri onlarla dalga geçiyor olsa da, “Bunlar Recep Bey’in emir kulu sekreterleri” dese de, gerçek pek öyle değil.

★★★

Bakınız ve iyi biliniz, şimdi başımıza durup dururken yeni bir bela açılmak üzere….

Bu belanın ne zaman ve nasıl açılacağı ve sonucunun ne olacağı belli değil. Kendileri de bilmiyor.

Faturayı Türk Milleti olarak biz ödeyeceğiz. Bu kesin.

Ama işin kaymağını kimler yiyecek, malı hangi iktidar yandaşları götürecek, bunu henüz bilen yok.

Efendim, elde mevcut olan bu Zihni Sinir projesine göre İstanbul Boğazı’na paralel ikinci bir su yolu açılacak. Yani Marmara Denizi ile Karadeniz’i birleştirecek ikinci bir su yolu projesi.

Uzunluğu 52 kilometre, genişliği 400 metre ve derinliği 60 metre!

Peki ne işe yarayacakmış bu safsata?

Bugüne kadar bu konuda hiçbir tutarlı açıklama yapılmadı.

Bilinen tek şey, ranta ve yeni vurgunlara yol açacak olması.

★★★

Bu iş çocuk oyuncağı değil…

Maliyeti en az 60 milyar dolar olacak.

Ciddi bir devlet, ya da ciddi bir hükümet bu rakamları ve projenin ayrıntılarını millete önceden açıklar, bu gibi konuları bilimsel tartışmaya açar.

Bizde ise her şey gizli.

Çevre Bakanı Murat Kurum önceki gün Kanal İstanbul için konuştu:

“Böyle bir konu gündemimizde yok.”

Toplum böyle lafları doğal olarak ciddiye alır.

Kendisine soruldu…

“Yaa kardeşim sen bizimle dalga mı geçiyorsun? O halde bölgede çoktan beri başlayan kazılar ve inşaatlar neyin nesi?”

Ama gel de inanma… Adam bunu söylüyorsa doğru olması gerekir. Demek ki hükümetin gündeminde yokmuş!

★★★

Fakat aynı konuda Ulaştırma Bakanı Abdülkadir Uraloğlu dün konuşunca rezalet, skandal, komedi (adına ne derseniz deyin) olduğu gibi fışkırdı.

Bakan Bey şöyle dedi:

“Bu konuda çok net bir irademiz var. Kanal İstanbul’u biz kesinlikle yapacağız. Cumhurbaşkanımızla da ziyaret ettik. Kanal İstanbul’un gündeme getirilmesini ve tartışılmasını doğru bulmuyoruz ama bu projeden asla vazgeçmedik. Doğru zamanda inşallah yapacağız. Bu çok ciddi bir iştir. Türkiye’nin ihtiyacıdır. Maliyeti 15-20 milyar dolardır…”

★★★

Sevgili okurlarım bu nasıl ciddiyetsiz bir iştir?

Bu nasıl bir devlet yönetimidir?

Oraya tavuk kümesi mi yaptıracaksınız?

İkiniz de aynı hükümette görevlisiniz ama anlaşıldığı kadarıyla birbirinizden haberiniz yok.

Biri bu konunun gündemlerinde olmadığını söylerken öbürü mutlaka yaptıracaklarını açıklıyor.

Bu durumda hangisine inanmalı!

★★★

Bu konuda bir şeyi gerçekten merak ediyorum…

Acaba Milli Savunma Bakanlığı ve askerler bu konuda ne düşünüyor?

Bu kanal yapıldığı takdirde, bir savaş durumunda, ya da herhangi bir saldırıya uğradığımız takdirde yurt savunmasına olumlu veya olumsuz etkileri olur mu?

Fırsat bulursam bu konuda gelen bir kurmay mektubunu size buradan ileteceğim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir