Seçimle gelmiş Belediye Başkanının, sırf anketlerde önde gidiyor diye hapse konulduğu gün halk Tayyip Erdoğan’ı sandığa gömdü. Türkiye’de demokrasi devrimi yaşanıyor. Kadınlar ile gençler meydanları doldurarak bu devrimin öncüsü, yol göstericisi, buz kırıcısı, korkuyu savuşturan oldular.
★★★
Diploması iptal edildi. Bir gün geçti, sabah vakti 20 otobüs polisle evine baskın verilip gözaltına alındı. 5 gün sonra da tutuklandı. Ekrem İmamoğlu’nun tutuklandığı gün bütün Türkiye’de “dayanışma sandığının” önünde kuyruklar oluştu. 70 yaşında nineler de vardı, bebeğini kucağına almış 25 yaşında anneler de sandığa koştu. Benim bu yazıyı yazdığım saatlerde o sandıklara kaç milyon oy atıldığı henüz belli değildi. Ancak belli olan sonuç; halkın Tayyip Erdoğan’ı sandığa gömdüğüydü.
Beyaz ihtilal oldu.
Halk iktidarı çizdi.
Muhalefete sarıldı.
★★★
Bundan böyle Tayyip Erdoğan ile Devlet Bahçeli, iktidar koltuğunda tutunamazlar. Seçimle geldiler, seçimle gidecekler. Sandığı halkın önüne tez zamanda getirmeye mecbur kalacaklar. Bunun adı da “beyaz ihtilal” diye tarihe geçecek ve Türkiye kırmadan, dökmeden, kardeş kardeşi incitmeden, kan akıtmadan “demokrasi devrimi” yaptı diye yazılacak.
★★★
Kaderin intikamı oldu.
İstanbul Kasımpaşa’da doğmuş, gecekonduda oturan, babası kayıkçı kaptanı bir yoksul halk çocuğu olan Tayyip Erdoğan, 23 yıllık iktidarı sonunda 1170 odalı Sarayda; “adaleti- demokrasiyi- fırsat eşitliğini” yok ederek güç zehirlenmesine uğrayıp diktatör eğilimler içine girince halk, tüccar çocuğu Ekrem İmamoğlu’ndan halkçı lider yaratıp, ona sarıldı. O olmazsa Mansur Yavaş’a, Mansur Yavaş olmazsa Özgür Özel’e tutunacak.
★★★
Dün bütün Türkiye’de sandıklara koşmanın adı; “CHP’nin parti propagandası” olmaktan çıktı; “bütün milletin halk iradesine sahiplenme yürüyüşüne” dönüştü ve meydanlara dökülüp yeni bir CHP yarattı. Halk, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ilkesine tüm Cumhuriyet tarihinde ilk kez gerçek anlamda sahip çıkacağını gösterdi.
★★★
Halk, bu 4 günlük sorgulama, yargılama, hapse koyma sürecinde 4.000 yıllık aydınlanma yaşadı. İktidar savcısının adil yargılama niyeti olsaydı 20 otobüs polisle şafak vakti Belediye Başkanı Ekrem’in kapısına dayanmazdı diye düşündü. Ve 35 yıllık diplomayı iptal edince de “bizim de malımıza, mülkümüze, evimize el koyabilir” düşüncesine geldi.
Halkı aptal sandılar!
Dün karşılarında; “Yeter artık- Bıktık artık- Sizden korkmuyoruz” diye diklenip bağıran halk kitlelerini dayanışma sandığı önünde kuyruk olmuş gördüler.
★★★
Halk, sultanlık kurmanın hiç de masum bir niyet olmadığını anladı. Ona oy verenler de uyandı. Meydanları doldurdu; “birleşe birleşe- omuz omuza” diye bağırmaya başladı. Macun tüpten çıktı, önümüzdeki günlerde meydanlar daha fazla insanla dolmaya ve daha yüksek sesle; “hak-hukuk-adalet” diye bağırmaya devam edecek. Halkın, sandık yoluyla iktidarı koltuğundan indirme mücadelesi yeni başlıyor.
★★★
Dünden bir canlı örnek: Deprem yaralarını sarmak için canını dişine takmış Hatay’da muhtarlara gitmişler; “Cumhurbaşkanı adayımızı belirleme sandığı ile halkla dayanışma sandığımızı muhtarlık binasına koyalım, halk gelip oyunu kullansın” demişler. Muhtarlar “emir var yapamayız” karşılığını vermiş. Düğün salonu sahiplerine gitmişler, günlük kirası neyse parasını ödeyelim; “olmaz, baskı gelir” diye ret cevabı almışlar. Mavi renkte bir deprem çadırı kurmuşlar. Çadırın giriş kapısının üstüne üçgenin eşit iki kenarını çağrıştıran ip çekmişler ve iplere karşılıklı olarak 3 ay yıldızlı bayrak asmışlar. Hatay’da bu çadırın önünde dün sabahın saat 8’inde kuyruk vardı.
★★★
Korku kaybetti.
Despotluk kaybetti.
Büyüklenme kaybetti.
Tek adamlık kaybetti.
Saray kaybetti.
Kibir kaybetti.
Troller kaybetti.
Tetikçiler kaybetti.
Yandaş kalem kaybetti.
Gizli tanık kaybetti.
Kumpas kurma kaybetti.
Hapisle kokutma kaybetti.
★★★
Umut kazandı.
Halk, Türkiye’de beyaz ihtilal ve demokrasi devrimi yapmaya karar verdi. Macun tüpten çıktı.