Hani “Ölümü gören sıtmaya razı olur!” diye bir atasözümüz vardır…
Bugünkü halimiz buna benziyor, değerli okurlarım…
Türkiye öyle bir ülke haline getirildi ki, kimse yarınından emin olamıyor.
Güzel ülkemizde, sabahın kör karanlığında kimin evinin basılacağını, kimin başına ne geleceğini, kimin tutuklanıp götürüleceğini bilemeyiz…
Hukukun ve adaletin rafa kaldırıldığı bir ülkede her şey olur.
★★★
Önceki gece yarısı iki meslektaşımız (gazeteci Murat Ağırel ve Timur Soykan) evleri basılarak gözaltına alınıp götürüldü…
Bu iki gazeteci arkadaşımızın da özelliği, gerçeklerin peşinde koşmak, yolsuzlukları, hukuksuzlukları, adaletsizlikleri ortaya seren haberler yapmak…
Ülkeyi, mafya, çete ve tarikat karanlığına mahkûm etmeye çalışanlarla mücadele eden bu iki gazetecinin, birer cani gibi yakalanıp götürülmelerinin sebebi ne biliyor musunuz?
Yasa dışı bahisten ve kara para aklamaktan tutuklu olarak cezaevinde yatan bir adamın “Beni tehdit ettiler, şantaj yaptılar” diye şikâyette bulunması!
Delil var mı? Yok! Belge var mı? Yok! Tanık var mı? Yok!
Buna rağmen savcılık adamın uyduruk iddiasını ciddiye alıp, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk etti…
Gece yarısına kadar yargılandılar…
Sonunda mahkeme “Yurt dışına çıkma yasağı ve adli kontrol şartı” ile iki meslektaşımızı serbest bıraktı.
Tutuklama kararı verilmediği için, doğal olarak sevindik.
“Ölümü gören, sıtmaya razı olur” misali!
Oysa, hiçbir suçu olmayan, sadece gazetecilik yapan Murat Ağırel ve Timur Soykan için “Adli kontrol ve yurt dışına çıkma yasağı” bile çok ağır bir cezaydı…
★★★
Hukuk kuralları uygulanmadan yapılan gözaltına almaların, tutuklamaların…
Gazetecilere operasyonların…
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’a yapıldığı gibi, iki buçuk ay boş yere hapis tutulup, ancak 78’inci günde iddianame yazılmasının…
Halkın oyuyla seçilmiş belediye başkanlarının hapse atılmalarının…
Hak arayan üniversiteli gençlerin gözaltına alınma sebebinin ne olduğunu herkes biliyor.
İktidara muhalif kim olursa olsun, gözdağı vermek, halkı korkutmak, sindirmek!
Ülke olarak maalesef demokrasi ve hukuktan uzak, vahim durumdayız! Yazık oluyor ülkemizde!
“Koltuk uğruna! Seçim kazanmak uğruna!
PKK terör örgütünün temsilcisi DEM Parti heyeti ile AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında Beştepe Sarayı’nda gerçekleşen görüşme, iktidar ortakları hariç, hemen her kesimi rahatsız etti.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’ı destekleyip, onun kazanmasına yardımcı olan Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan bile dayanamayıp:
“İktidarın, koltuk uğruna, seçim kazanma uğruna, siyasi çıkarlar uğruna, içine düşmüş olduğu bugünkü durumu aziz milletimin takdirine bırakıyorum” dedi.
Bu sözlerin, herhangi bir muhalefet partisinin değil, seçimde iktidarla yan yana, omuz omuza olan Yeniden Refah Partisi’nin Genel Başkanı tarafından söylenmesi önemlidir.
Fatih Erbakan’ın, bu konudaki görüşleri şöyledir:
“Koltuk uğruna yapılan pazarlıklarda PKK’nın talepleri var. Öcalan’ın talepleri var. Efendim, Öcalan’la beraber sözde lider kadrosu yargılanmasın, affedilsin, dokunulmazlık güvencesi verilsin, PKK’nın Suriye kolu olan PYD/YPG’ye dokunulmazlık güvencesi verilsin. Suriye’deki örgüt bundan ayrı tutulsun, Türkiye askeri harekât yapmasın, Öcalan, İmralı Cezaevi’nden çıkarılsın, ev hapsine geçsin.
Bu pazarlığın karşı tarafında ne var?
DEM Parti’nin Anayasa değişikliğine ve Cumhurbaşkanı seçiminde Erdoğan’a, iktidara destek olması var.
Bütün bu pazarlıklar, koltuk uğruna, seçim kazanmak uğruna, siyasi çıkarlar uğruna yapılıyor!”
GÜNÜN SÖZÜ
Yeryüzünü kurbanlar ve cellatlar dünyasına çeviren Trump gibilerdir!