Sevgili okurlarım, adına Apo denilen terörist Türkiye’nin gündemine yine girmeyi başardı…
Bu şahısla ilgili gelişmeler İmralı’da çoktan başlatılmıştı.
Apo hazırlıklarını haftalar öncesinden tamamlamıştı. Ne yapacağı, neler söyleyeceği kendisine ezberletilmişti.
Bunlar öyle birkaç günde sonuçlanacak hazırlıklar değildi.
Her şey adım adım planlanıyordu…
Ve üstelik adam kendisini naza çekiyordu!
★★★
Kafasında bir tek sorun var…
Ne zaman ve nasıl tahliye edileceği!
Yoksa terör falan onun açısından bakıldığında hiç önemli değil.
İmralı’da gerçi 1999’dan bu yana hapis yatıyor ama ona sağlanan kolaylıklar ve gösterilen anlayış bugüne kadar Türkiye’de hiçbir tutukluya ve hiçbir hükümlüye gösterilmedi.
Canı sıkılmasın diye yanına örgüt arkadaşları bile konuk sanatçı olarak getirildi.
Yalnızlıktan sıkılmasın, morali yüksek kalsın diye haftanın belli günlerinde onlarla bir araya gelip çene çalmasına izin veriliyor.
Türkiye’de böylesine bir ayrıcalığa sahip olan ikinci bir hükümlü yok. Müebbet cezası almış herhangi bir terörist derseniz o hiç yok.
★★★
Şimdi ilk adımlar atıldı ve hep birlikte bekleme aşamasındayız…
Bundan sonra neler olacağını Apo dahil bilen yok.
Hatta devletin bile bilmediğini söylemek mümkün.
Şimdi akla hemen gelen sorular şöyle:
Bundan sonra neler olacak?
Apo yakın bir gelecekte tahliye edilecek mi?
Edilirse nereye götürülecek?
Can güvenliği nasıl sağlanacak, devlet koruması altına mı alınacak?
Onun hatırına anayasanın hangi maddeleri değişecek?
★★★
Ama bir soru daha var ki, gerçekten çok önemli…
Ve işin temelini oluşturuyor:
Bu tahliyenin yasal altyapısı nasıl oluşacak?
Anayasa mı değişecek, yasalarla mı oynanacak, hiçbir şey bilinmiyor.
Biz şimdi sadece buzdağının suyun üzerinde görünen küçük bölümüyle ilgileniyoruz!
Ancak suyun altındaki esas büyük kitleye bakmayı her nedense akıl edemiyoruz!
★★★
Bu memlekette ‘terörist’ olduğu iddiasıyla yargılanıp hüküm giymiş olan on binlerce kişi var.
Hapishaneler onlarla dolu.
Apo’cu, FETÖ’cü, İslamcı, niceleri cezasını çekiyor.
Şimdi onlar içeride yatarken siz her şeyi unutup Apo’yu tahliye ederseniz, hemen söyleyeyim, Türkiye’de kıyametler kopar.
Bunun altında yatan asıl tezgah ise artık iyice ortaya çıktı:
Amaç ne pahasına olursa olsun Recep Tayyip’in bir kez daha cumhurbaşkanı olarak seçilmesi.
★★★
Ancak bu işi için Meclis’te en az 360 milletvekiliniz olması gerek…
AKP-MHP ikilisi bu rakamı tutturamıyor.
O halde yanlarına mutlaka üçüncü bir ortak alınması gerekiyor…
Ve son gelişen olaylarla birlikte üçüncü ortak şimdiden belli oldu:
DEM!
Eğer önümüzdeki günlerde beklenmeyen gelişmeler olmaz ve pazarlıklarda aksama yaşanmazsa, yeni oluşumun üçüncü ortağı DEM!
Türk toplumu bu gelişmeler konusunda hazırlıklı olsun!
★★★
Tahmin ediyorum, İmralı’daki şahsın konuşma yasağı da bir süre sonra kaldırılacak… Zira onu seçimler öncesinde kullanmaya niyetli olan görünür ve görünmez güçler ona ihtiyaç duyacak ki DEM oyları etkilensin, DEM oyları gelsin.
Devlet Bahçeli bu süreci herhalde durduğu yerde ve babasının hayrına başlatmadı!
Dikkat ediniz, Recep Tayyip bu sürece son birkaç gün hariç hiç girmedi…
Zira topu Devlet Bey’e emanet etmişti.
İlkeleri ve hareket tarzını bu ikili önceden paylaşıp görüş birliğine varmıştı ama top küçük ortakta kaldı!
Her şeyi o yönetti.
★★★
Sevgili okurlarım bir kez daha söylüyorum. Gerçekler şimdi birer birer ortaya çıkıyor…
Bütün bu yapılanların sadece ve sadece bir tek amacı var:
Gerek Türkiye genelinde ve gerekse Meclis’te DEM’in katkılarıyla birlikte yeterli oy çoğunluğunu elde edip Recep Tayyip’i yeniden cumhurbaşkanı seçtirmek!..
Zira koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nde o makama seçilmeye layık olan ikinci bir kimse yok!
Ve şunu da hiç kimse unutmasın…
Bu pilav daha çoook su kaldıracak!